Allah Yolunda Giden Adam



Günlerden bir gün uzak memleketin birin de yaşlı bir adam yaylada otlayan beş yüz sürülük koçları için kırk kilo kaya tuzu hazırlamış ve eşeğe yükleyip koç sürüsüne götürmüş.

Yolda giderken bir genç onu görüyor ve yaşlı adamın çok yorulduğunu fark ediyor. yorgunluktan kan ter için de kalmıştı yaşlı adam, genç yaşlı adama yaklaşarak '' dayı senin eşeğin üzerinde yük var bu nedir'' dedi.
Ne diyorsun güzel oğlum
yükün nedir diyorum dayı.
Valla oğlum ben koçlarım için kırk kilo kaya tuzu aldım onu götürüyorum yaylaya :
genç tekrar sorar peki eşeğin diğer tarafına ne yüklemişsin
oğlum ona da ağırlık denk gelsin diye kırk kilo çakıl taşı falan koymuşum.

genç şaşkın bir ifade ile yaşlı adama bakar. genç adam bu durumu düzeltmek ister ve hemen çakıl taşları döküp kaya tuzlarını iki tarafa eşitçe yükler.
yaşlı adama olaya bir anlam veremeden yoluna devam eder.
yaşlı adam yükün hafiflediğini görünce kendi kendine söylenir yahu bu yük nasıl böyle hafifledi diye söylenir.
sonra yine kendi kendine '' bu genç gerçekten çok akıllı biriymiş'' dedi.
ben beş yüz tane koçum var belki onun sürüsü de benimkinden çoktur.
bu düşüncelerden sonra yaşlı adam birden durdu ve gençe seslendi '' oğlum bir dakika bakarmısın'' dedi.
genç te '' buyur dayı ne istiyorsun '' dedi
kusura bakma oğlum acaba senin kaç koçun var
dayım benim hiç koçum yok, sadece bir ineğim var. buda benim geçim kaynağımdır.

bu sözden sonra yaşlı adam yine kendi kendi söylenmeye başladı. '' yok yok bu çocuk benden akıllı falan değil. baksana hiçbirşeyi yokmuş, ben yine kendi yoluma devam edeyim'' dedi.
ve gidip yerdeki taşları tekrar bir tarafa koydu, kaya tuzlarını da bir kefeye koyup yoluna devam etti.

masal nehri


0 yorum: