Eskiden
yezidi bir adam evini şehre taşıdıktan sonra konu komşunun da tekisiyle her
dört çocuğuda müslüman olur. Adamın oğulları
ne ettiyseler de babalarını müslüman edemediler. Ne dedilerse ne yalvardılarsa
da babaları ben dinimden dönmem dedi.
Büyük
bir şehre taşınmışlardı. Gençlerin duruma gayet yerindeydi. Tek sıkıntıları
babalarının müslüman olmamasıydı. Bu yüzden de çok utanıyorlardı.
Birgün
babalarını etrafına toplandılar ve babalarına ‘’ eğer namaz kılmaya başlarsan
bizde her ayın başı sana on bi altın vereceğiz’’ dediler.
Gerçekten
sözünüzün üstünde duracakmısınız dedi babaları.
Hepsi
bir ağızdan söz veriyoruz dediler.
Madem
öyle bende bundan sonra namaza başlıyorum.
Ayın
başında her biriniz on altınımı hazırlamaya bakın.
Oğullarının
keyfi yerine gelmişti kalkıp evlerine gittiler.
Babaları
da namaza başladı aradan baya zaman geçti, ayın başı gelip çatmış hatta
geçmişti ama altın falan getiren yoktu. İkinci ayın başıda gelip geçti ama ne
gelen var nede giden vardı. Babaları bu duruma çok sinirlendi ve oğullarına
haber gönderdi çabuk buraya gelin dedi.
Oğulları
toplaıp geldi babalarının etrafında oturup buyur baba dediler.
Sizler
beni kandırdınız altınlarımı vermiyorsunuz. Dedi babaları.
Büyük
oğlan söze başlayarak ‘’ ne altını baba’’ dedi.
Babaları
çok sinirli bir eda ile ‘’ namuzsuz oğlu namuzsuz, siz demdiniz mi namaza başla
sana altın vereceğiz diye’’.
Bu
defa da küçük oğlan söze başladı ‘’ yani sende bizim sözümüzle namaza başladın
değil mi? Sen bu ibadeti kendine yaptın, ahirette karşılığını göreceksin
inşallah dedi.
Babaları
‘’ yani şimdi siz altınlarımı vermiyor musunuz’’ dedi.
Hiçbirinden
ses çıkmadı. Babalarının umudu kesilmiş halde ‘’bana dikkatlice bakın,
karşınızdaki çocuk değildir. Biliyordum siz ne biçim insanlarsınız onun için
bende hazırlığımı yapmıştım zaten.’’ Dedi. Dört oğlanda merakla babalarına
bakıyorlardı. Hazırlığı neymiş çok merak ediyorladı. Babaları tekrar söze
başlayarak ‘’ ey salaklar bende abdestsiz namaz kılmıştım zaten’’ dedi.
0 yorum: